İnsanlara kendi sesi sonradan farklı gelir. Örneğin sesinizi kaydedin daha sonra dinleyin sesiniz size değişik gelir. Peki kendi sesiniz olmasına rağmen neden kendi duyduğumuzdan farklı algılarız? Bu aslında sesin iletimiyle alakalı bir durumdur. Ses dalgaları hızı çeşitli faktörlere bağlıdır. Hız (V) = Uzaklık (D) / Süre (T) şeklinde hesaplanır. Ses, kulağın duyabildiği titreşim yada titreşim etkisiyle cisimlerde oluşan dalgalar olarak tanımlanmaktadır. Ses havada basınç dalgaları oluşturarak yayılır. Havanında bir direnci bulunmaktadır. Bu nedenle mesafe arttıkça sesin şiddeti azalır. Kulağımıza ulaşan ses dalgaları kulak kanalı boyunca yol alır ve iç kulaktaki koklea adı verilen salyangoz şeklindeki yapıda bulunan tüy hücreleri tarafından algılanır. Tüy hücreleri ses dalgalarını sinirsel iletilere çevirir. Yine sinir hücreleri aracılığı ile bilgiler beyine ulaştırılır. Böylece ses beyin tarafından anlamlandırılmış olur.
Bireyler kendi ses kaydını dinlediği zaman genellikle rahatsız olmaktadırlar. Kayıttakinin kendi sesinize benzemediğini düşünürsünüz. Çünkü normalde kendi sesimizi iki şekilde algılarsınız. Konuştuğunuz zaman oluşan ses dalgaları diğer dış kaynaklı sesler gibi havada yayılırken kulağınıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır. Ancak ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde bu titreşimler boynunuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarsınız.
Ses kayıt cihazları sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığı için sesinizin vücudunuzun içinde iletilen bileşenini duyamamış olursunuz. Dışarıdan gelen sesleri engelleyen kulaklıkları taktığınız zaman ise sadece “kendi iç sesinizi” algılarsınız.