Biyometrik sistemlerin çalışma prensibinin özünde, her insanın kendine özgü fiziksel özelliklerini algılayarak bunu kişinin kendisiyle özdeşleştirmek yatıyor. Bu alanda ilk akla gelen yöntemlerden biri parmak izi okuma. Sistem, parmak izini tamamen taramak yerine belli noktaları referans alarak bu referans noktalarının ne kadar tutarlı olduğunu ölçüyor. Gözdeki iris tabakasının okunmasında da benzer prensipler geçerli. Bu işlemler her zaman halihazırdaki görünür izlerin takip edilmesi kadar basit değil. Örneğin el okuma sistemlerinde okunan verinin el izi olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sistem, elinize kızılötesine yakın bir ışık tutarak toplardamarlarınızı belirginleştiriyor.
Toplardamarlardaki oksijen açısından nispeten fakir olan kan, bu ışık altında eldeki toplardamar haritasının açıkça belirginleşmesine neden oluyor. Kimliğiniz, bu damar haritası üzerinden doğrulanıyor. Peki, bunları kandırmak mümkün mü? Parmak izi ve ses tanıma gibi yöntemleri kandırmak nispeten kolay. Avuç izi gibi damar haritası üzerinden okuma sistemlerini kandırmaksa nispeten daha zor. Bu tarz sistemler sadece sizin siz olduğunuzu değil, canlı olup olmadığınızı da algılayabiliyorlar. Biyometrik sistemlerin de bir takım dezavantajları var. Örneğin kimlik doğrulamayı sesle yapıyorsanız, boğazınızı üşütmemeye dikkat etmelisiniz. Doğrulama için herhangi bir uzvunuzu kullanıyorsanız, olası bir kazada bu uzuvların zarar görmesi sonucu değiştirebiliyor. Ayrıca toplardamar okumaya dayalı sistemler de kalp krizine karşı oldukça duyarlı olmalarıyla biliniyorlar, yani olası bir kalp krizi sonrasında kimlik doğrulama sistemine kendinizi tekrar tanıtmanız gerekebiliyor.
Vücudunuz kimliğinizi ele veriyor
Siz farkında olsanız da olmasanız da, aslında vücudunuzun bir çok farklı özelliği kimliğinizi ele veriyor. İşte biyometride kullanılan yöntemlerden bazıları:
Parmak izi: Parmak izi üzerinde belli noktalara bakarak kontrol gerçekleştiriyor.
El ve parmak geometrisi: El ve parmaklarınızın özgün duruşu kimliğinizle ilişkilendirilebiliyor.
İris kontrolü: Gözdeki iris tabakasının kişiye özgü olmasından faydalanıyor.
Retina kontrolü: Nispeten eski olan bu yöntem, iris kontrolünden farklı olarak göze parlak bir ışık tutmak suretiyle damarların şeklini okuyarak hareket ediyor.
Kalp atışları: Kalp atışı sırasında ortaya çıkan EKG grafiği tamamen kişiye özgü bir yapı sergiliyor.
Ven geometrisi: Toplardamarların şekli kızılötesi ışıkla belirlenerek kimlik profili çıkarılıyor.
Ses analizi: Konuşurken ki ses tınılarınız kimliğinizle ilişkilendirmede kullanılabiliyor.
imza kontrolü: Sistem sadece imzanın şeklini değil, imzayı atarken nereye ne kadar basınç uyguladığınızı da anlayabiliyor.
Yüz şekli: Tıpkı el ve parmak geometrisinde olduğu gibi yüz şekli de özgün unsurlar içeriyor.