Günümüzün dijital fotoğraf makinelerinin artık hemen hemen hepsi objelerin detaylı görüntülerini yakalayabilen yakın veya makro çekim özellikleri sunuyor. Yakından yapılan ve objelerin detaylarını ortaya çıkaran fotoğraflar şaşırtıcı ve son derece ilginç özellikler sunduğu için son derece de popülerler. Küçük detaylardan oluşan yeni bu dünya bazen insanı şok edebilecek kadar ilginç bazense insanın kafasını karıştırabilecek kadar düşündürücü olabiliyor. Bunlarla beraber manzara resimleriyle karşılaştırıldıklarında makro çekimler neredeyse her zaman daha ilgi çekici görüntüler sunuyor. Ayrıca sanatsal yönünün dışında makro fotoğraflar araştırmalarda arşiv ve belgeler hazırlamak amaçlı da kullanılabiliyor. Makro çekimlerden beklentiniz ne olursa olsun bu yazıda anlatacağımız ipuçları sayesinde makro çekim yapmaya veya çekim tekniklerinizi geliştirmeye başlayabileceksiniz. Yazımızda öncelikle yakın çekim fotoğrafçılığın arkasındaki temel prensiplerden bahsedecek ardından çekimler için temel bazı püf noktalarını verecek ve son olarak da dikkate alınması gereken bazı önerileri açıklayacağız.
Makro ve yakın plan çekimler
Yakın plan çekim ile makro çekimlerin aynı şey olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yakın plan çekim standart olarak 1:10 (gerçek boyutun 1 / 10’u) ve 1:1 (gerçek boyut) olarak tanımlanır. Makro çekimlerse 1:1 ve 80:1 (gerçek boyutun 80 katı) aralığındaki çekimleri tanımlayan bir terimdir. Bu standartlara göre birçok fotoğraf makinesi yakın çekim özelliğini makro modu olarak lanse etse de fotoğraf makinelerinden birçoğu 1:1’den daha yakın çekim yapamaz.
Makro çekimlerde ihtiyaç duyulabilecek malzemeler
Makro fotoğrafçılıkta ihtiyaç duyacağınız malzemeler çektiğiniz objeye göre değişir fakat bazı temel malzemeler birçok durumda işinize yarayacaktır. Bu malzemelerden tripod dışındakiler ucuzdur ve kolay bulunabilir. Örnek olarak oyun hamuru ve ataçlar çekmek istediğiniz objeleri oturtabileceğiniz platformlar oluşturmak için idealdir. Beyaz karton kağıtlar ve küçük aynalar da son derece etkili reflektörler olarak kullanılabilir. Bunlar dışında çekimleriniz için fon oluşturabilecek renkte kağıt ve kumaş parçaları da işinize yarayabilir. Bu malzemeler arasında siyah kadife veya parlama yaratmayacak mat renkli arka planlar da birçok çekimde işinize yarayabilir.
Aydınlatma
Her türlü fotoğraf çekiminde olduğu gibi makro çekimlerde de ışık son derece önemlidir. Daha büyük bir alan derinliği yaratmak için daha düşük diyafram açıklıkları kullanılacağından objelerinizi çekerken daha fazla ışığa ihtiyaç duyulur. Daha fazla ışığın bir yararı da daha uzun pozlamalarda oluşabilecek bozulmaların önlemesidir. Fotoğraflarınızı kapalı ve açık alanlarda çekebilirsiniz. Kapalı alanlarda çekim yapacağınız zaman kullanılabilecek en iyi ışık kaynağı flaş veya tungsten ışıktır. Çekimlerde makineniz objeye çok yakın olacağından flaş kullanmak zordur. Bu zorluk objeden farklı bir alana yönlendirilmiş bir slave flaş kullanılarak giderilebilir. Bunlar dışında küçük döndürülebilir okuma lambaları da hem ucuz hem de çok yönlü kullanım sağladıkları için son derece yararlı aletlerdir.
Alan derinliği
Yakın plan çekimlerde en önemli konu çekilen objenin mümkün olduğunca çok net olmasıdır. Fotoğraf makinesi bir objeye ne kadar yakınsa potansiyel alan derinliği de o kadar küçülür. Bu durumda alınabilecek birkaç önlem vardır. Öncelikle optimum alan derinliği için en küçük diyafram kullanılmalıdır. Birçok dijital fotoğraf makinesinin küçük diyafram seçenekleri yoktur çünkü bu tip makineler genelde daha uzun örtücü hızlarında iyi çalışmaz. Bunlara karşın küçük diyafram açıklıklarıyla arka planın detayları da yakalayabilir. Bu sorunu azaltmak için arka planı fotoğrafı çekilen objeden uzak bir mesafede konumlandırılmalıdır. Tüm yakın plan çekimlerde net alan derinliği azdır, bu yüzden odak noktasının iyi seçilmesi gerekir. Odaklama yaptığınızda odakladığınız alan tek bir noktada kalmaz, bunun yerine odak alanınızın yarısını merkezden yukarıdaki kısım diğer yarısını da merkezden aşağıdaki kısım, oluşturur. Bu yüzden çektiğiniz fotoğrafta odaklanacak alan iyi belirlenmeli ve çekilen objenin fotoğraf makinesine en yakın kısmı yerine daha geniş bir alan net alan derinliği içerisine sığdırılmaya çalışılmalıdır. Son olarak, küçük alan derinliği yüzünden çekim sırasında fotoğraf makinesinin fotoğrafını çektiğiniz objeye mümkün olduğunca paralel olması gerekir çünkü fotoğraf makinesi ve çekilen obje arasındaki minik bir açı bile beklenmedik bulanıklıklar yaratabilir. Küçük alan derinliğinin getirdiği tek avantaj fotoğrafı çekilen objenin arka plandan kolaylıkla ayrılabilmesidir. Yakın plan çekimlerde arka plan genelde odak alanı dışında kalır ve bu sayede asıl obje güçlü bir şekilde ön plana gelir.