Bilgisayarlar koku analizi yapabilecek, önümüzdeki yıllarda bilgisayarlara ya da akıllı telefonlara yerleştirilmiş küçük sensörler, soğuk algınlığı ya da diğer hastalık risklerini saptayabilecek. Nefesteki binlerce molekülün, kokunun ve biyolojik belirtinin analizi ile hangi kokuların normal, hangilerinin olağan dışı olduğunu belirleyecek. Bu teknoloji karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, astım, diyabet ve epilepsi gibi çeşitli hastalıkların İlk aşamalarını izlemeyi ve doktorlara tanı ve görüntüleme aşamasında destek sağlamayı mümkün kılacak.
Şu anda IBM’deki bilim insanları sanat eserlerini korumak İçin çevre koşullarını ve gazları algılayabilen bir çözüm sunuyor. Bu inovasyon, sağlık sektörünün karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri olan klinik hijyeninin sağlanması alanında da uygulanmaya başlıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde bu teknoloji, yüzeylerde dezenfektan kokusu taraması yaparak odaların temizlendiğinden emin olacak. Yeni nesil kablosuz ağlar kullanılarak çeşitli kimyasallardaki veriler, sensörler aracılığıyla toplanacak ve ölçülecek, devamlı olarak yeni kokuları öğrenecek ve bunlara uyum sağlayacak.
Sensör ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve derin öğrenme sistemleri sayesinde sensörler, çalışmanın daha önce mümkün olmadığı yerlerdeki verileri ölçebilecek. Örneğin, bilgisayar sistemleri, tarım sektöründe ekinlerin toprak koşullarını analiz etmek ya da “koklamak” için kullanılabilecek. Kentlerde ise bu teknoloji sığınma, hijyen ve kirlilik gibi sorunların gözetim altında tutulması için kullanılarak, yerel yönetimlere ve belediyelere bu gibi sorunları büyümeden denetleyebilme ve sorunları çözme fırsatı tanıyacak.